Test otomasyonu denildiğinde çoğu şirketin aklına ilk gelen hedef, her şeyi otomatize etmek oluyor. Ancak gerçek dünya projelerinde bu yaklaşım her zaman verimli ya da sürdürülebilir olmuyor. Test süreçlerinde verimliliği artırmak istiyorsak, önce şu soruyu sormalıyız:
Gerçekten her şeyi otomatize etmeli miyiz?
Her Otomasyon Değer Katmaz
Test otomasyonu; tekrarlanan, regresyon gibi zaman alıcı alanlarda çok etkilidir. Ancak her test senaryosunu otomatize etmeye çalışmak çoğu zaman zaman ve kaynak israfına yol açar.
Otomasyonun gerçekten değer kattığı alanlar:
• Değişmeyen, stabil işlevler
• Sık test edilen kritik akışlar (örneğin: kullanıcı girişi, ödeme)
• API ve entegrasyon testleri
• Performans testleri
Buna karşın kullanıcı deneyimi testleri, görsel doğrulama veya ilk kez yapılan özellik testlerinde manuel yaklaşım çoğu zaman daha doğru ve çevik bir yöntem sunar.
Bu ayrımı daha açık bir şekilde özetlemek için kısa bir karşılaştırma yapalım:
Stratejiniz Gerçekçi mi?
Birçok ekip, “her şeyi kapsayan bir test seti” hayaliyle yola çıkıp, sürdürülemez bir otomasyon ağına takılıyor. Oysa sürdürülebilirlik için sadece teknoloji değil, şu sorular da dikkate alınmalı:
• Test edilecek alanlar ne sıklıkla değişiyor?
• Otomasyon kodlarını kimler yazacak ve sürdürecek?
• Ekibin teknik bilgi düzeyi yeterli mi?
• Bu testin sonucunu otomasyonla almak gerçekten anlamlı mı?
Gerçek Hayattan Bir Örnek
Türkiye’de faaliyet gösteren bir e-ticaret şirketinde, test mühendisleri ödeme akışını uçtan uca Playwright ile otomatikleştirme kararı aldı. İlk etapta hazırlanan test senaryoları başarılı şekilde çalıştı. Ancak yalnızca üç hafta sonra, ödeme sayfasındaki basit bir UI güncellemesi tüm testleri kırdı.
Bu noktada ekip, testleri sürekli güncellemek yerine otomasyon kapsamını daraltmaya karar verdi.
• Ödeme sürecinin sadece API düzeyinde sabit kalan kısımları otomatize edildi.
• UI ve kullanıcı deneyimi testleri manuel yapılmaya başlandı.
Sonuç olarak test süreleri kısaldı, hata oranı azaldı ve test ekibi manuel testlere daha fazla zaman ayırabildi.
Bu örnek şunu açıkça gösteriyor:
“Otomasyonun amacı her şeyi kapsamak değil, sürdürülebilir ve değerli olanı kapsamak olmalıdır.”
Sonuç: Daha Azla, Daha Etkili Olun
Test otomasyonuna yaklaşımımızda gerçekçi olmalı, sadece “yapabiliyor muyuz?” değil “yapmalı mıyız?” sorusunu da sormalıyız. İyi bir otomasyon stratejisi; teknoloji bilgisi kadar sezgisel analiz, iş hedeflerine odaklanma ve ekip dinamiklerine hâkimiyet gerektirir.
Unutmayın:
“Test otomasyonu bir araçtır, amaç değil.”